Konu: ONUR AIR 9 YTL LIK UCAK BILETI ICIN YAPILAN DIYALOGLAR
Çağrı Merkezi'ni arayan ve 9 YTL'lik fiyatı ''pek de inandırıcı bulmayan''
bir vatandaş, ''Hanımefendi, sizin bu 9 YTL'lik bilet dediğiniz şey, hani
8'den sonra 10'dan önce bir rakam var, ondan bahsediyorsunuz değil mi''
sorusuyla durumu açıklığa kavuşturmak istedi.
Antalya için 2 kişilik yer ayırtmak isteyen ve kampanyalı bilet fiyatının
9 YTL olduğunu öğrenen bir müşteri ile Çağrı Merkezi arasındaki diyalog,
kısa süren bir şaşkınlıktan sonra şöyle gelişti:
"-...?
-Alo
-Kardeşim bilet ne kadar dedim?
-İki kişi 18 YTL, kişi başı 9 YTL efendim.
-Ya, gidin işinize saçmalamayın; (içeriye seslenerek) yanlış düştü numara,
dalga geçiyor birisi... (Telefonu kapatır.)
-''DİREKT ALAMAZ MIYIM''
Kendisinin bir işadamı olduğu belirten bir başka müşteri ise
''çekingenliğinin'' gerekçesini şu cümleyle özetler: ''Ben işadamıyım.
Utanırım acenteden 9 YTL'lik bilet istemeye. Böyle telefonla direkt alamaz
mıyım?''
Kimi ''fıkra gibi'' olan diyaloglardan biri de şöyle gelişir:
''-Kızım İzmir'e 9 YTL'lik biletlerden istiyorum iki tane.
-Maalesef İzmir'e tüm kampanya biletlerimiz satıldı efendim.
-Adana'ya olsun o zaman.
-Üzgünüm efendim, Adana için olanlar da bitti maalesef.
-Ya; nereye varsa ver kızım. şu kadını ölmeden bir uçağa bindireyim.''
-''MAHKEMEYE VERECEÐİM''
Kampanya biletleri tükendikten sonra durum kendisine bildirilen müşteri
buna inanmaz; görevliye ''Yalancılar sizi...'' dedikten sonra, durumu
nasıl ''check'' edeceğini de şu cümleyle özetler: ''Bineceğim uçağa.
Bağıracağım 'kim 9 YTL'lik biletlerden aldı diye' kimse elini kaldırmazsa
da sizi mahkemeye vereceğim.
Samsun'a iki kişilik 9 YTL'lik bilet isteyen ve bu talebi olumlu
karşılanan vatandaş ise uçakta bineceği yer konusuna ''açıklık getirme''
uğraşına girer:
-''Kızım bagajda filan değil, normal koltukta uçacağız değil mi biz?
-Elbette efendim.
-Emin misin sen?
-Eminim tabii efendim.
-İyi, alayım o zaman.''
-''SADAKAM OLSUN''
Diyarbakır için 9 YTL'lik bilet alan bir başka vatandaş ise biletin yönünü
Erzurum'a çevirtmek ister. Kampanya çerçevesinde bu değişikliğin mümkün
olmadığı kendisine iletilince sinirlenir ve şöyle der: ''Soyguncular.
Sadakam olsun...''
Bir başka talepte ise ''ne olursa olsun çoluk çocuk uçağı görsün'' arzusu
vardır ve ''Hangi yön ve tarihe olacak efendim?'' sorusuna, en içten
cevabı verir: ''Hiç fark etmez. Çoluk çocuk uçak görsün...''
''HERKES ANTEP'E Mİ GİDİYOR?''
Gaziantep'e bilet isteyen müşteri ise ''bu kente bu kadar talep olmasına''
bir türlü akıl erdiremez:
''-Bacım Gaziantep'e 9 YTL'lik bilet alacaktım.
-Maalesef hiç kalmadı efendim.
-Hiç mi kalmadı?
-Hiç kalmadı.
-Nasıl olur. Binlerce bilet satıldı yani.
-Kampanya dahilinde olanlar geçen hafta satıldı.
-O kadar adam ne yapacak Antep'te hayret bir şey. Allah Allah.''
Çağrı Merkezi'ni arayan ve 9 YTL'lik fiyatı ''pek de inandırıcı bulmayan''
bir vatandaş, ''Hanımefendi, sizin bu 9 YTL'lik bilet dediğiniz şey, hani
8'den sonra 10'dan önce bir rakam var, ondan bahsediyorsunuz değil mi''
sorusuyla durumu açıklığa kavuşturmak istedi.
Antalya için 2 kişilik yer ayırtmak isteyen ve kampanyalı bilet fiyatının
9 YTL olduğunu öğrenen bir müşteri ile Çağrı Merkezi arasındaki diyalog,
kısa süren bir şaşkınlıktan sonra şöyle gelişti:
"-...?
-Alo
-Kardeşim bilet ne kadar dedim?
-İki kişi 18 YTL, kişi başı 9 YTL efendim.
-Ya, gidin işinize saçmalamayın; (içeriye seslenerek) yanlış düştü numara,
dalga geçiyor birisi... (Telefonu kapatır.)
-''DİREKT ALAMAZ MIYIM''
Kendisinin bir işadamı olduğu belirten bir başka müşteri ise
''çekingenliğinin'' gerekçesini şu cümleyle özetler: ''Ben işadamıyım.
Utanırım acenteden 9 YTL'lik bilet istemeye. Böyle telefonla direkt alamaz
mıyım?''
Kimi ''fıkra gibi'' olan diyaloglardan biri de şöyle gelişir:
''-Kızım İzmir'e 9 YTL'lik biletlerden istiyorum iki tane.
-Maalesef İzmir'e tüm kampanya biletlerimiz satıldı efendim.
-Adana'ya olsun o zaman.
-Üzgünüm efendim, Adana için olanlar da bitti maalesef.
-Ya; nereye varsa ver kızım. şu kadını ölmeden bir uçağa bindireyim.''
-''MAHKEMEYE VERECEÐİM''
Kampanya biletleri tükendikten sonra durum kendisine bildirilen müşteri
buna inanmaz; görevliye ''Yalancılar sizi...'' dedikten sonra, durumu
nasıl ''check'' edeceğini de şu cümleyle özetler: ''Bineceğim uçağa.
Bağıracağım 'kim 9 YTL'lik biletlerden aldı diye' kimse elini kaldırmazsa
da sizi mahkemeye vereceğim.
Samsun'a iki kişilik 9 YTL'lik bilet isteyen ve bu talebi olumlu
karşılanan vatandaş ise uçakta bineceği yer konusuna ''açıklık getirme''
uğraşına girer:
-''Kızım bagajda filan değil, normal koltukta uçacağız değil mi biz?
-Elbette efendim.
-Emin misin sen?
-Eminim tabii efendim.
-İyi, alayım o zaman.''
-''SADAKAM OLSUN''
Diyarbakır için 9 YTL'lik bilet alan bir başka vatandaş ise biletin yönünü
Erzurum'a çevirtmek ister. Kampanya çerçevesinde bu değişikliğin mümkün
olmadığı kendisine iletilince sinirlenir ve şöyle der: ''Soyguncular.
Sadakam olsun...''
Bir başka talepte ise ''ne olursa olsun çoluk çocuk uçağı görsün'' arzusu
vardır ve ''Hangi yön ve tarihe olacak efendim?'' sorusuna, en içten
cevabı verir: ''Hiç fark etmez. Çoluk çocuk uçak görsün...''
''HERKES ANTEP'E Mİ GİDİYOR?''
Gaziantep'e bilet isteyen müşteri ise ''bu kente bu kadar talep olmasına''
bir türlü akıl erdiremez:
''-Bacım Gaziantep'e 9 YTL'lik bilet alacaktım.
-Maalesef hiç kalmadı efendim.
-Hiç mi kalmadı?
-Hiç kalmadı.
-Nasıl olur. Binlerce bilet satıldı yani.
-Kampanya dahilinde olanlar geçen hafta satıldı.
-O kadar adam ne yapacak Antep'te hayret bir şey. Allah Allah.''