Jump to content
Posted
Nasil yagmur nasil firtina, adam bir taksiye el kaldirir, taksi durur..
Adam gidecegi yeri söyleyince, taksici kizarak
"Ohoo orasi çok yakin alamam seni" der vegazlar gider..
Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi basarir.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi duragindadir ve üçüncü siradadir..
Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanasir:
- Ataköye kaça götürürsün ?"
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin
- Hadi be sapik misin, defol..
Adam bu cevabi alinca ikinci siradaki taksiye yanasir
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin
- Vay sapikkk vayy defol
Sira üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanasir:
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartim var
- Nedir ?
- Giderken diger taksicilere el salliyacaksin
- Ayibettin abi tabii..
__________________________________________________ _________________

Dort kaplumbaga piknige cikmaya karar veriyorlar. Erzaklari hazirlayip yola koyuluyorlar. Bir yil, iki yil, bes, on yil derken 30 yil sonra piknik yerine variyorlar. Hemen erzaklari cikariyorlar, gazozlar, yiyecekler, hersey ortaya cikiyor.
Gazozlar da sise gazoz. Ve acacak YOK! Tek cozum, birinin eve gidip acacagi alip getirmesi. Dogal olarak en genc kaplumbagayi seciyorlar. Genc eleman:
- "Giderim, ama bir sartim var." der ve ekler.
- "Buradaki yiyeceklerin hicbirine ben gelinceye kadar dokunulmayacak." Digerleri de bunu kabul eder. Elemanimiz yola cikar. Aradan bir, iki, on, yirmi yil gecer. Bu arada yasli kaplumbagalardan birisi fenalasir, ölmek uzeredir. Arkadaslari ne yapsa faydasiz. Kaplumbaga'nin son dilegi olup olmadigini sorarlar. O da:
- "Gerci genc kaplumbagaya soz verdik ama, suradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?" der. Digerleri de kiramaz ve:
- "Elbette!" diyerek, sarmalardan birini verirler.
Tam agzina atacagi sirada genc kaplumbaga calilarin arasindan firlar ve:
- "Gitmiyorum iste, gitmiyorum!"
__________________________________________________ ______________
Kızılderili Kabilesinin Liderinin Küçük Oğlu Babasına Çekinerek Sordu:
Neden Bizim İsimlerimiz Beyazların İsimleri Gibi Değil?
Reis
"Bizim İsimlerimizin Birer Hikayesi Vardır. Bu Bir Gelenektir" Dedi
Oğlan:
"Nasıl Yanı" Dedi
Reis
"Sana Bir Kaç Tane Örnek Vereyim"
Diyerek Açıklamaya Başladı.
"Mesela Ben Doğduğumda Çadırımızın Etrafında Vahşi Bir Puma Dolaşıyormuş Benim Adımı Vahşi Puma Koymuşlar. Ağabeyin Doğduğu Anda Gök Gürledi Adını Gök Gürültüsü Koyduk. Ablan Doğduğunda Ay Dolunaydaydı. Adını Dolunay Koyduk. Kardeşin Doğduğunda Gökkuşağı Çıkmıştı. Adını Gökkuşağı Koyduk. Anladın Mı şimdi Patlak Prezervatif"
__________________________________________________ ________________
Temel oksurukten Dursun da kabizliktan sikayetcidir. Beraber doktora giderler.
Doktor Temel'e oksuruk surubu Dursun'a da mushil verir. Bunlar ilaclari karistirirlar.
Bir hafta sonra doktor Temel'e:
- Nasil oldu? Hala oksuruyor musun?
- oksurmeye cesaret bile edemiyorum doktor bey.
__________________________________________________ _________________
Kasabanin birinde bir papaz ve onun iki tane papagani varmis.
Papaganlarda papaz gibi oldukca inancli ve dindarlarmis. Sabah aksam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermis. Papazin cemaatinden bir kadininda 2 tane disi papagani varmis, papazin erkek papaganlari ne kadar ahlakli,kadinin disi papaganlari da o kadar ahlaksizmis.
Eve gelen misafirlerin onunde 'erkek istiyozzz!'diye bagirirlarmis. Kadin sonunda dayanamamis ve papaza akil danismaya gitmis.
"Sen getir onlari bana benim papaganlarin kafesine koyalim da ahlak ogrensinler biraz" demis. Kadinda almis papaganlari getirmis, papazin evine daha kafese girer girmez disi papaganlaradan birisi
"hey yakisikli, iki tane ucuz fahise ister misiniz kafesinizde" diye sormus.
Erkek papaganlardan biri otekine donup haykırmış?:
"oglum butun dualarimiz kabul oldu lan sonunda!!!"
__________________________________________________ __________________
Avukatin biri ölür ve öte tarafa geçer. Cennetin kapisinda sorgu melegi avukatin günahlarini dinlemeye baslar :
1) Çevreyi kirleten büyük bir sirketi, suçlu olduklarini bildigim halde savundum ve beraat ettirdim.
2) Bir seri cinayet katilini, yüksek ücret ödedigi için savundum ve idamdan kurtardim.
3) Bir çok müsteriden fahis fiyat aldim.
4) Parasi olmayan kadinlari savunmak için onlara sex teklif ettim.
Ve liste uzadikça uzaar gider.
Melek " bitti mi? " diye sorunca da avukat telasla atilir.
"Evet ! yalniz bir dakika ! bu arada yaptigim iyilikler ne olacak?"
Bunun üzerine Melek bir süre düsünür, " himm..dur bakalim. Bir tarihte dilencinin birine yüzbinlira vermissin "
Avukat sevinir, " evet,evet
"himm..." der melek " Bir baska tarihte de boyaci cocuga ikiyüzbinlira bahsis vermissin..."
Avukat yüzünde büyük bir siritmayla cevap verir "evet ! tabii ki !
"Melek yaninda duran yardimcisina döner ve söyle söyler
"Bu Pezevenge üçyüzbin lirasini verin ve derhal cehenneme atin!..."
__________________________________________________ _____________
Mahallenin iki afacan kardesi tüm mahalleliyi biktirmis. Sürekli ana-babalarina sikayet geliyor mahalleliden. Kirilan camlarin, kuyruguna teneke baglanan kedilerin,lastigi indirilen arabalarin sorumlusu hep afacan kardesler.
Ana-babasi usanip bu durumdan kilisenin papazina anlatirlar durumu ve yardim isterler. Papaz "gönderin çocuklari konusayim" der.
Çocuklari gönderirler. Papaz önce büyük oglani çagirir. "Söyle bakiim evladim,Tanri nerede?". Çocuk susar. Papaz tekrar sorar:"evladim söylesene Tanrimiz nerede?". Çocuk susmaya devam eder. Papaz israrla sormaya devam eder, çocuk susmaya.. Sinirlenir Papaz,"konussana be çocuk nerde Tanri?".
Çocuk aniden firlar,kiliseden kosarak kaçiyorken seslenir kardesine "kaçalim çabuk!". Eve giderler,odalarina çikip kapiyi iyice kapatirlar,küçük oglan sorar büyügüne "neden kaçiyoruz?" Büyük yanitlar:
"iste simdi hapi yuttuk, Tanri kaybolmus bizden biliyorlar!!!"
__________________________________________________ _________________-
Sehirli tavukla köylü tavuk gezerken, bir vitrinde iri ve beyaz yumurtalar gördüler.
Sehirli, gururla yanindakine döndü:
- "Görüyor musun; bunlari ben yumurtladim, tanesi otuz bin liraya satiliyor."
Az ilerdeki vitrinde daha büyük ve sari kabuklu yumurtalar görünce köylü tavuk arkadasini dürttü:
- "Bak bunlar da benim yumurtalarim; kirk bin liraya satiliyor!"
Sehirli tavuk altta kalmadi:
- "Valla sekerim istesem ben de böyle büyük yumurtlayabilirim ama bizim horoz bey, onbin lira için kıçını yirtmaya degmez diyor!"
__________________________________________________ ________________---
Birkac yillik evli ciftin bir bebekleri olur.. ancak gunler haftalar gectikce bebegin cok farkli ve insanustu yetenekleri oldugu ortaya cikar..
1 yasina geldiginde yetiskin gibi konusur, 2 yasinda akliniza gelen her dilde okuyup yazmaya baslar,3 yasinda ileri matematik profesorleriyle tartismaya oturur, ve 4 yasinda gelecekle ilgili inanilmaz tahminlerde bulunmaya baslar...der ki:
"Tam 1 yil sonra bugun ben olecegim... ben oldukten 2 yil sonra annem olecek.. annem oldukten 1 yil sonra babam olecek..." Ve kesinlikle..
bir yil sonra bebek ölür... baba cok uyanik oldugu icin karisini hemen milyarlar degerinde sigortalatir... ve 2 yil sonra da anne ölür.... ve baba 1 yillik omrunun kaldiginin farkinda, karisinin sigortasindan kazandigi milyarlarla evlere, arabalara, seyahatlere ve birbirinden guzel kadinlara yatirim yapar... ve olumune 1 gun kala son parasiyla bir dansci kiz kiralar,once superlux villanin havuzunda eglence, sonra yatakodasinda zevk dolu bir gece.. ve adam hersey bittiginde gozlerini kapatir ve "vay be yarin ölmüs olucam.. ama ne hayat gecirdim, herseyi yaptim dolu dolu yasadim herseyi.. helal olsun bana" diye keyifle uykuya dalar.. Ama o da ne...... sabah bir de gozlerini acar ki hala yasiyor..!!!!!!
Yatakta saskinlik icinde bakinirken geceyi beraber gecirdigi dansci kiz ciglik cigliga kosarak iceri girer...
"HEMEN ASAGI GELIN NOLUR.. KAHYANIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIS YATIYOR... GALIBA ÖLMÜS!!!!"

__________________________________________________ __________________
Agop'la karisi Haykanus kahvalti ediyorlarmis.
Haykanus sormus:
- Sular akmoor Agop, bir bakarsin degil mi?
- Nereden cikarirsin simdi Haykanus, ben muslukcu ?
- Peki havagazini kontrol etsen.
- Canim, ben tesisatci?
- Agop, elektrik dugmesi de bozulmus
- Yeter artik Haykanus...
Agop aksam eve geldiginde bir bakmis ki butun aksakliklar onarilmis. Merakla sormus Haykanus 'a:
- Canim karim, kime yaptirdin bunlari?
- Kirkor 'a rica ettim beni kirmadi.
- Ne?... Kirkor mu? O dunyanin en kotu adamidir. Karsiliksiz bir sey yapmaz.
- Evet bana " ya benimle yatacaksin ya da cikolatali pasta yapacaksin" dedi
- Guzel...Pastayi yaptin degil mi?
- Ah Agop, nereden cikarirsin bunu? Ben pastaci...
__________________________________________________ _____________--
Sultan en güvendigi adamini Arabistan'a hünkar göndermis. Hünkar, Arabistan'da gezerken bakmis, araplar entari giyorlar ama alta donlari yok. Bir rüzgar estimi, manzara felaket!
Haber salmis, altina don giymeyenler kadi huzuruna çikartilip, hapsedilecek. Aradan günler geçmis Arabin bir tanesi don giymemis ve ilk rüzgarda olay farkedilmis.
Kadi huzuruna çikartmislar. Kadi sormus;
-"Adin?"
-"Aptülmecit"
-"Baba adin?"
-"Aptülleziz"
-"Evli misin?
-"5 tane karim var!"
-"Kaç çocugun var?
-"Ilkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden 13, besincisinden 18 tane."
Kadi kararini vermis ve söylemis:
-"Aptulleziz oglu, Apdülmecit'in, don giymeye vakti olmadigindan beraatine karar verilmistir!"
__________________________________________________ _______________
Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve bir Yahudi.
- "Size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis.
Ingiliz'e sormus
- "Titanik kaç yilinda batti?"
Ingiliz hemen cevap vermis : "1912" diye.
Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu kez:
- "Titanik'te kaç kisi öldü?"
Fransiz cevap vermis : "1050".
- "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis.
Ve Yahudi'ye dönmüs;
- "Say lan isimlerini!"
----------------------------------------------
1-2 Tande Bizim Eski Tarih Hocasi Anlatirdi Tabi Yillar Gecti Aklimda 1-2 Kaldi Anlatam Onlarida...
Bi Gun Bi Yasli Kadin Hayattan Bezmis İntihar Etmek İStemis Ama Acisiz Bir İntihar Yontemi Bulamamis Sonunda Dusunerek Bulmus İntiharini Bicaki Kalbine SAplayarak Yapcakti Ama Kadin Kalbinin Nerde Oldugunu Bilmiyormus Sonunda Dokturunu Aramis Kalkbinin Nerede Oldugunu Ogrenmek İcin DokTor Sol Goussunuzun 4 Parmak Altinda Demis Kadin Dokturun LAfini Dinleyerek Kendini Bicaklamis...Yarin Gastelere Cikmis...Deli Kadin Sol Ayagindan Kendini Bicakladi :D:D:D
-------------------------
Bitanede Gundelik Hayattan Anlatam...
Temel Amerikada Otobus Sirketinde Calisiyormus Temel Hergun Beyazlar Zenciler Kavgalirindan Bikmis Bir Gun Gene SAbah Kuyrugunda Beyazlar Biz One Siz Arakaya Demis Siyahlar Bizler One Sizler Arkadaya Demisler Sonra Birbirlerine Girmisler Her Gunku Gibi Temel Artik Durun Demis Yeter Artik Ben Cozum Buldum Demis Farzedinki Hepiniz Yesilsiniz Tamammi Demis... Herkez Kabullenmis Olayi DAha Sonra Hadi Simdi Bekletmeyin Beni Demis Acik Yesiller One Koyu Yesiller Arkaya Demis :D:D:D
Ctrl+C Ctrl+V

Edited by Youngster

Featured Replies

Yaşlı bir kadın kedi maması almak için markete gider. Üç kutu alıp kasaya götürür. Kasadaki kız ;" Üzgünüm bayan ama bunları alabilmeniz için kediniz olduğunu kanıtlamanız gerekir. Bir çok yaşlı insan bunları kendileri yemek için aldıklarından kediniz olduğuna inanmadan size bunları satma yetkimiz yok." der. Bunun üzerine yaşlı bayan eve gidip kedisini alır ve markete getirir. Market bunun üzerine kadına kedi mamasını satar.Ertesi gün yine yaşlı kadın üç kutu köpek maması almaya kalkar. Kasiyer yine kadından köpeği olduğuna dair bir kanıt ister. Çünkü yaşlı insanlar bazen de köpek maması yemektedirler. Bunun üzerine kadın yine evine döner köpeğini alıp markete gelir ve mamaları alır. Ertesi gün yine yaşlı bayan markete gelir bu sefer elinde bir kutu vardır. Kasiyere gider ve elini içine sokmasını söyler. Kasiyer korkarak; " Hayır, içinde beni ısıracak bir yılan olabilir." Yaşlı kadın;" İnanın, kutunun içinde size zarar verebilecek hiç bişi yok. Lütfen elinizi kutunun içine sokun.". Bunun üzerine kasiyer elini kutuya sokar ve sonra elini koklayarak ; "Bu şey sanki bok gibi kokuyo." der Yaşlı kadın devam eder;" Evet ööle. şimdi lütfen üç rulo tuvalet kağıdı alabilir miyim?"



İkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen "Çocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayım" dedi. 10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı. Öğretmen yanına geldi. Resim kağıdının üzerinde bir sinek duruyordu. Çocuğun bu sinekten şikayetci oldugunu zanneden ögretmen eliyle sineği kovaladı ama hayvan hiç hareket etmedi. Biraz daha dikkatli bakınca da sineğin gerçek olmadıpını farketti. Bu bir sinek resmiydi. Öğretmen şaşkınlıkla sordu:
-Senmi yaptın oğlum bu resmi?
-Evet öğretmenim.
-Peki bir de at resmi yap bakayim. Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki, at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak. O kadar canlı. şaşıran Öğretmen:
-Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım, dedi. Son dersten sonra Ahmetle beraber yola koyuldular. Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler. İçerde, yatakta, dizlerini karnına çekmiş,üzerinde yorganı bir adam yatiyordu. Öğretmen konuşmaya başladı:
-Geçmiş olsun efendim.
-Tesekkürler.
-Ben oğlunuzun...
-Allah kahretsin oğlumu.
-Aman böyle söylemeyin,yaptığı resimler...
-Onun yaptı resimler yerin dibine batsın.
-Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun...
-Yeteneğine başlatmayın şimdi.
-Peki ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlunuza ?
-Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif geldim. Bu eşşoğlu sobanın üzerine çıplak kadın resmi çiziktirmiş.






Bir yığın sebze yüklenmiş el arabasını kan ter içinde yokuş yukarı çıkarmaya çabalayan manav çırağına acıdı, yardım etti. Güç bela yokuşun başına geldiler. Geniş bir soluk alarak sordu:
- Oğlum, tek başına bu kadar yükü taşıyamayacağını ustana söylemedin mi?
- Söyledim ama...
- Öyleyse niye taşıttı?
- "Sana yardım edecek bir enayi bulunur" dedi.




Kızılderili çocuk babasına soruyor:
-Baba diğer milletlerin ne güzel adları var : Ali, Ay, Hans, Tom.... Hepsi kısa kısa isimler. Bizimkiler, sanki birer öykü. Gece uluyan çakal, gün doğarken uçan kartal, bunlar ne biçim adlar?
-Bak yavrum, kızılderili adları, gerçekten bir öyküdür ve güzeldir. Örneğin, küçük kardeşin Dolun Ay, ay dolunay halinde iken, annen yanıma geldi, birlikte olduk, o güzel çocuk doğdu.. Erkek kardeşin, Çakan şimşek; annenle bir gün gezerken, sağanak halinde yağan yağmurdan kurtulmak için girdiğimiz mağaranın ağzında, şimşekler çakarken annenle birlikte olduk ve o kahraman kardeşin, Çakan şimşek oldu. Ablan, Bahar Çiçeği; ilkbaharda annenle otların arasında koşarken, birlikte olduk ve o güzel çocuk, Bahar Çiçeği oldu. şimdi anladın mı Yırtık Pre!?..ervat.!?if ?( bu kelime icin ozur diliorum)




On yıldır evlilermiş.. Ama ilk gecelerinden beri, adam hep karanlıkta sevişmek konusunda ısrar etmiş.. Kadıncağız yıllar yılı kaç kez sabahlara kadar yalvarmış, bir kerecik olsun, ışıkları yakıp sevişmek için ama adam hep inatla "Hayır" demiş. "Kesinlikle olmaz. İlle de karanlıkta sevişeceğiz." O gece kadıncağız gene ışıkları yakmak için yalvaracak gibi olmuş, ama hemen vazgeçmiş. Kocası on yıl sonra insafa gelecek değil ya.. Vazgeçmiş ama sadece yalvarmaktan.. Kafasına koymuş, bu kez çünkü.. Tam sevişmenin en heyecanlı anı, en doruk noktasında elini kaydırıp, yatağın baş ucundaki gece lambasının düğmesine dokunuvermiş. Bir de ne görsün.. Kocasının beline, o yapay aletlerden biri bağlı değil mi? "Bunu bana nasıl yaparsın" diye haykırmış. "Bunca yıldır, bu işi sahte bir aletle yaptığını bana söylemedin bile.. Hemen açıkla bana her şeyi.. Hemen.." Adam çok ama çok soğukkanlı yanıt vermiş. "Tamam, tamam.. Her şeyi izah edeceğim sana.. Ama önce sen bana şu üç çocuğumuzu izah et, bakalım!.."




- Iyi ki dügünümüzü Belçika'da yapalim demissin Goncagül
- Güzel oldu, degil mi Muhittin?
- Evet canim, herkes disarda evleniyor, bizim neyimiz eksik?
- Beni kirmadigin için tesekkür ederim.
- Sen istersin de ben yapmam mi bitanem?
- Muhittin, sana geçmisimle ilgili bir sey anlatmak istiyorum.
- Önce duvagini çözseydik Goncagülüm.
- Çözeriz, dur bi... çok önemli bu.
- E, ama sirasi mi simdi? neyse, anlat bari.
- Ben küçükken tecavüze ugradim.
- Çok üzüldüm bebegim. Ama su an kendini iyi hissediyorsan önemli degil.
- Simdi iyiyim de bunlari bilmen lazim.
- Yakinlarindan biri tarafindan mi?...
- Yok, bi bakkal vardi bizim mahallede...
- Bakkal mi?
- Evet. Elma sekeri satiyordu, güzel çikolatalar filan.
- Eee?
- Iste, bir gün bana, Tarik depoya gelsene dedi.
- Tarik kim?
- Anlatacagim bir tanem, sakin ol bi.



simdilik bu kadar yatcam :D uykum var umarim begernirsiniz :P
  • Author
2 tane benim yazdiklarimla aynisi var harfi harfine.goz atarsan anliycaksin.
temel trt1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır. kendisine bir kitap hediye edilir. kitabın adı da "düz mantık" tır. temel hediyeyi alırken sorar;
-bu kitapta ne yaziyo?
-okuyunca ogrenirsin...
-ben onunla ugrasamam, anlat bakiim sen bana.
-ok bak simdi; senin evinde akvaryum var mi mesela?
-evet var...
-o zaman icinde su da vardir?
-evet var...
-içinde su varsa balik da vardir....
-evet var...
-balik varsa hayvanlari da seviyosundur sen?
-evet....
-hayvanlari seviyosan insanlari da seversin heralde? >
-evet...
-o zaman senin sevgilin de vardir?
-evet var.
-yasli gorunuyorsun o zaman sen evlisindir?
-evet.
-e karin olduguna gore de, homoseksuel diilsindir?
-evet.
-bak gordun mu?...

temel cok etkilenir. kitabi alir koltugunun altina eve dogru giderken dursun'u gorur...
dursun sorar;
-temel o ne?
-duz mantik kitabi!
-nasi bisey bu anlat bakiim...
-bak simdi; sizin evde akvaryum var mi?
-yook!
-o zaman sen ibnesin....


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


temel amerikaya gelir ucaktan iner passaport olayi filan falan
immigration office alirlar bunu memur sorar :
- what's your name sir?
-temel
-surname?
-kaya
-sex?
temel gayet sakin cevaplar
- 3 times a week
memur sasirir ve olayi toparlamaya calisir...
- sir you understood me wrong..i mean male? or female?
temel yine hic beklemeden cevaplar
- doesn't matter



-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------


clinton, küba’ya gelecekmiş. kübalılar toplanmış, bir hoşluk yapacaklar. ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar. "bir tablo yap, adı,'clinton küba da' olsun" diye. ressam "hadi oradan" demiş. "ben adamı görmedim bile. adam hayatında küba’ya gelmedi. şimdi ben nasıl 'clinton küba da' diye atmasyondan resim yaparım?" tesadüf bu ya, bizim temel, puro almaya havana'ya gelmiş o sırada. sıkıntıyı duymuş.
- "ben size istediğiniz tabloyu yaparım. bana bir sandık puro verirseniz" diye. vermişler temel bir hafta sonra, kübalıları çağırmış. "işte tablonuz" demiş. tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş. kübalılar da dönüvermişler. tabloda, yatakta iki kişi, al takke ver külah.
"bu ne" diye gürlemiş, turizm bakanı"bu ne? bu kadın kim?"
temel + clinton'un karisi.
turizm bakanı - peki bu üstündeki adam kim?
+ clinton'un uşağı
- peki clinton nerde ulan
+ clinton küba’da



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



adamın birinin, hiç bir baltaya sap olamamış ebleh bi oğlu varmış. adam da zengin ya, oğluna paso iş kuruyormuş, oğlan da paso batırıyormuş işleri. adamcağız "bir defa daha şansımızı deneyelim bakalım" demiş, entegre et tesis kurmuş oğlu için. neyse fizibileteler hazırlanmış, fabrika, tesis, allah ne verdiyse kurulmuş, baba da oğlunu bir makinanın başına getirip anlatmaya başlamış:

"bak oğlum, bu makinanın bu tarafından ineği sokuyorsun, öbür taraftan sosis olarak çıkıyor. anladın dimi çocuum?!"

çocuk da ebleh ebleh sırıtıp:

"ehuaa! çok iyi yaa! peki babaa, burdan sosisi sokarsak öbür taraftan inek olarak çıkar mı?"

adamcağız derin bir iç geçirmiş ve cevap vermiş:

"hayır evladım. maalesef o teknoloji yalnızca ananda var..."






ekşisözlükten özenle seçtim :P
  • Author
[quote name='under_taker' post='125583' date='Jun 21 2007, 11:46 AM']çok hoş videolar olmuş en iyisi de 1.cisi[/quote]
video ? :S wiy ?
Hepsi süperdi eline sağlık. Anlıyorsun fıkradan :)
[quote name='Vandread' post='125440' date='Jun 21 2007, 00:46 AM']Pre!?..ervat.!?if ?( bu kelime icin ozur diliorum)[/quote]
abartma yahu prezervatif işte, ayıp bişey değil.
sen kalk kız arkadaşın ile kavga et... sonra gel bu sayfada fıkra oku.. sonra gülmekten öl.. sonra bu fıkrayı kız arkadaşına göster.. oda ölsün... hey allahım.

bir numarasınız arkadaşlar valla garip ama bir numarasınız işte
  • Author
[quote name='Thadius' post='125867' date='Jun 21 2007, 23:04 PM']sen kalk kız arkadaşın ile kavga et... sonra gel bu sayfada fıkra oku.. sonra gülmekten öl.. sonra bu fıkrayı kız arkadaşına göster.. oda ölsün... hey allahım.

bir numarasınız arkadaşlar valla garip ama bir numarasınız işte[/quote]
dostum sana calisiyoruz merak etme :lol:

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.

Guest
Reply to this topic...