Server açılana kadar biraz eğlenelim istiyorum. Bir kaç fıkra fena olmaz hani. Hem de imza kullanabilmem için 100 posta ihtiyacım var. Amaç belli ama çaktırmayın. İlk olarak ben birkaç tane ekleyeyim.
Fil Yakalama
Bir gün, CIA, KGB ve MİT teşkilatlarından hangisinin daha başarılı olduğunu tespit etmek için bir "istihbarat yarışması" düzenlenmiş. Bu yarışma uyarınca, her üç teşkilatın en iyi adamlarından oluşan onar kişilik ekipleri Kongo'nun balta girmemiş ormanlarına göndermişler.
Ormanın girişinde görevlerini açıklanmış:
- "Ormana girip, en kısa sürede bir zürafa bulup getiren kazanır..."
Önce KGB liler gitmiş. 15 dakika sonra bir zürafa ile çıkagelmişler.
Sonra CIA gitmiş. 10 dakika sonra zürafa ile gelmişler.
En sonunda bizim MİT gitmiş, 5 dakika sonra bir fille dönmüşler.
Yarışmayı düzenleyenler "Bu da nedir?.." diye sorunca fil atlamış:
"Abi valla ben zürafayım..."
Cemal İngiltere'de
Cemal İngiltere`ye gidecekti. Onun için bir arkadaşından İngilizce hakkında bilgi istemişti. Arkadaşı Türkçe kelimelerin son hecesinin uzatılması şeklinde Cemal`e bilgi verdi. Cemal uçağa bindi ve on dakika sonra hostesi çağırmak için, Hosteeees. O da ne hostes gelmişti. Cemal İngilizce`yi sökmeye başladığını düşünüyordu. Havaalanından çıktı...Taksiiiii Vay be taksi de durmuştu. Cemal ağır ağır kendini kaptırdı...Hoteeeeeeel Otele gitti. Odasına çıktı, duş aldıktan sonra dışarı çıktı, Londra sokaklarında dolaşmaya başladı. Parkta bir adam gördü: -Merhabaaaaa,nasılsınıııız? Adam: -İyiyiiiiim,sağoooooool. Cemal: Türk müsünüüüüz? Adam: Eveeeeet Temel: Kardeşim Türksün de neden iki saattir İngilizce konuşuyorsun ?.
Dördünüzün de...
Temel bir gün uçakla Amerika'ya gitmiş çok yorgun olduğu için bir otele yerleşmiş ve uyumaya koyulmuş.Fakat tam uyuyacakmış ki yandaki daireden müthiş bir gürültü ve müzik sesleri gelmiş.Temel dayanamamış, duvarı yumruklayıp, -kimsin ulan!! Uyumaya çalışıyoruz, bu ne gürültü diye bağırmış. Karşı daireden tek ses -Jean Claude Van Damme.
Temel yine bağırmış.
- Gelirsem dördünüzün de bacaklarını kırarım. (Bu bayağı sağlam )
Devam et
Zengin bir adam bir gün paraya kıymış ve çok fiyakalı bir Ferrari almış. Tabi ilk heyecanla bir tur atayım demiş. Neyse.. Yolda giderken trafik lambalarına gelmiş ve kırmızı ışık yanınca durmuş... Tam bu sırada arkadan süratle gelen bir kamyon gümmm diye arkadan vurmuş.. Bizimki tabi bir sinirle çıkmış arabadan gitmiş kamyon şoförünün yanına.. Kamyonun şoförü başlamış yalvarmaya.. Abi 5 çocuk babasıyım acı bana başka gelirim yok ben ettim sen etme.. Falan filan... Sonunda bizimki acımış kamyoncuya tamam demiş napalım olan oldu.. Ve affetmiş...Neyse... Yollarına devam etmişler.. Bir sonraki ışıkta bizimki yine durmuş kırmızıda.. Ve arkadan yine bir ses.. güüümmmmm.. Adam yine bir sinirle çıkacakken aynı adam arkadan kornaya basıp el sallamış:" Abi tanıdın mı, benim, devam et".
şoför Papa
Bir gün Papa makam arabasıyla giderken canı çok sıkılır ve şoförüne yer değiştirmeyi önerir. Bunlar yer değiştirir ve Papa hız yapar. Gaza basar da basar ve en sonunda bir polis arabası tarafından çevrilir. Memur papayı görünce şaşırır ve amirine başvurur. Amirle aralarında şu konuşma geçer: Memur- Amirim, burada çok önemli biri var hız yapıyordu ceza yazacak mıyım? Amir- Yazacaksın tabii, kaymakam da olsa vali de olsa ceza yazacaksın. Memur- Hayır amirim daha da önemli! Amir- Devlet bakanı da, Başbakan olsa da yazacaksın. Memur- Hayır amirim hayır daha da önemli! Amir- Bill Clinton da olsa yazacaksın!!! Memur- Hayır amirim daha da önemli! Amir- Eee, kim bu daha da önemli daha da önemli diyip durduğun? Memur- Valla amirim kim olduğunu ben de bilmiyorum ama şoförü papa!!!
şimdilik bu kadar yeter sanırım. En güzellerini araştırıyorum şu an.
Fil Yakalama
Bir gün, CIA, KGB ve MİT teşkilatlarından hangisinin daha başarılı olduğunu tespit etmek için bir "istihbarat yarışması" düzenlenmiş. Bu yarışma uyarınca, her üç teşkilatın en iyi adamlarından oluşan onar kişilik ekipleri Kongo'nun balta girmemiş ormanlarına göndermişler.
Ormanın girişinde görevlerini açıklanmış:
- "Ormana girip, en kısa sürede bir zürafa bulup getiren kazanır..."
Önce KGB liler gitmiş. 15 dakika sonra bir zürafa ile çıkagelmişler.
Sonra CIA gitmiş. 10 dakika sonra zürafa ile gelmişler.
En sonunda bizim MİT gitmiş, 5 dakika sonra bir fille dönmüşler.
Yarışmayı düzenleyenler "Bu da nedir?.." diye sorunca fil atlamış:
"Abi valla ben zürafayım..."
Cemal İngiltere'de
Cemal İngiltere`ye gidecekti. Onun için bir arkadaşından İngilizce hakkında bilgi istemişti. Arkadaşı Türkçe kelimelerin son hecesinin uzatılması şeklinde Cemal`e bilgi verdi. Cemal uçağa bindi ve on dakika sonra hostesi çağırmak için, Hosteeees. O da ne hostes gelmişti. Cemal İngilizce`yi sökmeye başladığını düşünüyordu. Havaalanından çıktı...Taksiiiii Vay be taksi de durmuştu. Cemal ağır ağır kendini kaptırdı...Hoteeeeeeel Otele gitti. Odasına çıktı, duş aldıktan sonra dışarı çıktı, Londra sokaklarında dolaşmaya başladı. Parkta bir adam gördü: -Merhabaaaaa,nasılsınıııız? Adam: -İyiyiiiiim,sağoooooool. Cemal: Türk müsünüüüüz? Adam: Eveeeeet Temel: Kardeşim Türksün de neden iki saattir İngilizce konuşuyorsun ?.
Dördünüzün de...
Temel bir gün uçakla Amerika'ya gitmiş çok yorgun olduğu için bir otele yerleşmiş ve uyumaya koyulmuş.Fakat tam uyuyacakmış ki yandaki daireden müthiş bir gürültü ve müzik sesleri gelmiş.Temel dayanamamış, duvarı yumruklayıp, -kimsin ulan!! Uyumaya çalışıyoruz, bu ne gürültü diye bağırmış. Karşı daireden tek ses -Jean Claude Van Damme.
Temel yine bağırmış.
- Gelirsem dördünüzün de bacaklarını kırarım. (Bu bayağı sağlam
Devam et
Zengin bir adam bir gün paraya kıymış ve çok fiyakalı bir Ferrari almış. Tabi ilk heyecanla bir tur atayım demiş. Neyse.. Yolda giderken trafik lambalarına gelmiş ve kırmızı ışık yanınca durmuş... Tam bu sırada arkadan süratle gelen bir kamyon gümmm diye arkadan vurmuş.. Bizimki tabi bir sinirle çıkmış arabadan gitmiş kamyon şoförünün yanına.. Kamyonun şoförü başlamış yalvarmaya.. Abi 5 çocuk babasıyım acı bana başka gelirim yok ben ettim sen etme.. Falan filan... Sonunda bizimki acımış kamyoncuya tamam demiş napalım olan oldu.. Ve affetmiş...Neyse... Yollarına devam etmişler.. Bir sonraki ışıkta bizimki yine durmuş kırmızıda.. Ve arkadan yine bir ses.. güüümmmmm.. Adam yine bir sinirle çıkacakken aynı adam arkadan kornaya basıp el sallamış:" Abi tanıdın mı, benim, devam et".
şoför Papa
Bir gün Papa makam arabasıyla giderken canı çok sıkılır ve şoförüne yer değiştirmeyi önerir. Bunlar yer değiştirir ve Papa hız yapar. Gaza basar da basar ve en sonunda bir polis arabası tarafından çevrilir. Memur papayı görünce şaşırır ve amirine başvurur. Amirle aralarında şu konuşma geçer: Memur- Amirim, burada çok önemli biri var hız yapıyordu ceza yazacak mıyım? Amir- Yazacaksın tabii, kaymakam da olsa vali de olsa ceza yazacaksın. Memur- Hayır amirim daha da önemli! Amir- Devlet bakanı da, Başbakan olsa da yazacaksın. Memur- Hayır amirim hayır daha da önemli! Amir- Bill Clinton da olsa yazacaksın!!! Memur- Hayır amirim daha da önemli! Amir- Eee, kim bu daha da önemli daha da önemli diyip durduğun? Memur- Valla amirim kim olduğunu ben de bilmiyorum ama şoförü papa!!!
şimdilik bu kadar yeter sanırım. En güzellerini araştırıyorum şu an.
Edit: İmla
Edited by Turkmasterr